ŞİİRLERLE KAZANKAYA
KAZANKAYA’NIN HALLERİ
Evlerinin önünde dumanlı dağlar
Viran olmuş gitmiş bağlar, ağlar
Terk edip gidiyor delikanlılar
Hasret sana tüm yürekler.
Irmak küsmüş, durgun durgun akar
Karagözlüğü duman almış, taşları sarkar
Mezarlığı sis bürümüş, rüzgar arar
Ziyaretine gelecek nesilleri bekler.
Aydınlıktan kayaaltına bir yol iner
Gelinler süslü taksiye biner
Damatlar gurbette iş arar
Dayan Kazankaya, emekliler de döner.
İbrahim Öztürk
KAZANKAYA HASRETİ
Kaçyıl oldu kazankayadan göçeli
Aylar geçti mevsimler yıllra geçti
Köyümün hasreti içime dert oldu
Kazankaya sana dönmek dert oldu
İçim yanıyor yüreğim kanıyor
Gözlerim iki çeşme hayaline dalıyor
Hasretin benim ömrümü yiyip bitiriyor
Kazankaya sana dönmek dert oldu
Mezarlık küsmüş etrafı diken
Bir gün gelirlr dieye umut biçen
Anam babam hasret çeken
Kazankaya sana dönmek şart oldu
İbrahim Öztürk
DAYAN KAZANKAYA
Kazan gibi çevirmiş dumanlı dağlar
Viran olmuş gitmiş üzümlü bağlar
Terk edip gidiyor delikanlılar
Hasret sana tüm yürekler
Irmak küsmüş dizboyu akar
Karagözlüğü duman almış taşları sarkar
Mezarlığı sis bürümüş rüzgar arar
Ziyaretine evlat torun bekler
İbrahim Öztürk
KAZANKAYA
Yiğitlerin özündesin
Sohbetinin sözündesin
Sen herkesin gönlündesin
Memleketim Kazankaya
Şenliğimizdir deli Yaşar
Namımız cihanı aşar
Güzelliğine aklım şaşar
Memleketim Kazankaya
Ünaliyim budur halim
Nakış nakış, kilim kilim
Anlatmaya dönmez dilim
Memleketim Kazankaya
Toprağın bereket saçar
Irmağın kayadan geçer
Gönüller hep seni seçer
Memleketim Kazankaya
Muradiyim geldim aşka
Koysalarda beni köşke
Senin yerin bir bambaşka
Memleketim Kazankaya
Dilimdesin hece hece
Düşümdesin gündüz gece
Sanki cennetten bir bahçe
Memleketim Kazankaya
İbrahim Öztürk